12 Aralık 2010

Kanser Tedavisi Üzerine Olumsuz Etkileri Olan Bitkisel Karışımlar, Vitamin Takviyeleri ve Diğer Alternatif Yöntemler Rehberi*

Prof. Dr. İsmail Çelik
Hacettepe Üniversitesi (HÜ) Onkoloji Enstitüsü
Prevantif Onkoloji Anabilim Dalı Başkanı



Kanserden korunmak için bir ilaç yoktur. Kansere yol açan sebepler göz önüne alındığında (tütün kullanımı, yanlış beslenme, aşırı kilo, fizik aktivite eksikliği, güneş ışığı, v.b.) kansere yakalanmamak için kansere yol açan sebeplerden uzak kalmayı öngören bir hayat tarzı değişikliğinin gerek ve yeter şart olduğu açıktır.
İnsanlar sağlıklı iken ilaç kullanmamalı, hasta ise tedavi edilmelidir. Yemek ürünleri ilaç değildir, ilaç gibi kullanılmaz, kullanılamaz, önerilemez. Tıp doktoru olarak bizler beslenme ve ilaç tedavisi konusunda uzmanlaşmış, hastalıkla sağlığı, beslenmeyle ilaç tedavisini ayırt edebilen, kime ne zaman neyi önereceğimizi bilen sorumlu hekimler olarak davranırız, davranmalıyız.

Temel beslenme öğeleri arasında bile yer almayan besin takviyeleri (diğer adıyla vitamin kapsülleri v.b.) son yıllarda başta A.B.D olmak üzere halk arasında salgın benzeri bir alışkanlıkla kullanılır olmuştur. Vitamin kapsülleri, bitkisel karışımlar, v.b. diğer takviye ürünleri ilaç değildir. A.B.D'nde saygın bir kurum olan FDA (Food and Drug Administration, Besin ve İlaç Kurumu) bile bu tip ürünleri denetleyememekte ve onaylayamamakta olup tehlikelerine dikkati çekmektedir.

Aynı etken maddeyi içerdiği ifade edilen ürünler birçok değişik ambalaj ve marka adı altında satılabilmekte ve içerdikleri miktarlar üründen ürüne markadan markaya farklılık gösterebilmektedir. Gelişigüzel satıldığı, her yerde bulunabildiği ve doktor ya da eczacı kontrolünde uygulanmadığı için de etki veya yan etki konusunda bilimsel olarak bir veri elde etmek mümkün değildir.

İlaçların denetimi, kontrolü, satışı ve kullanımı, Sağlık Bakanlığı ve ilgili birimleri tarafından yapılmasına karşın söz konusu gıda takviyesi ve benzeri maddelerin ülkemizdeki kontrolü ve ithal izni Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı'nca yürütülür ve Türk Gıda Kodeksi Takviye Edici Gıdalar Tebliği ile yapılan düzenlemelere göre de bu maddeler gıda takviyesi şeklinde ambalajlanır ve satış izni alırlar.

Kanser tedavisi öncesinde, esnasında ve sonrasında bitkisel karışımlar-vitamin kapsülleri, v.b. gibi maddelerin kullanımına kesinlikle izin verilmemelidir.
Çünkü: 
• Bitkisel ürünler içine karışmış toksik maddeler olabileceği gösterilmiştir. Bu ürünlerin saflığı ve güvenilirliği kuşkuludur.
• Aktarlardan elde edilen bitkisel ürünlerin doğrudan doğadan toplanmış ve işlenmemiş olduğu unutulmamalıdır. Dolayısı ile bunlar "steril" değildir ve özellikle mantar sporları, çeşitli bakteriler içerebilirler. Kemoterapi altında enfeksiyon riski olan hastalar bu tür ürünleri tükettiklerinde bu tehlikelere maruz kalabilirler.
• Bazı bitkisel ürünler, kemoterapi ilaçlarının etkilerinde azalmaya yol açarak hastalığın etkin tedavisini sekteye uğratmaktadır.
• Bu ürünlerin yan etkileri kemoterapi yan etkisi zannedilip gereksiz doz azaltımına gidilebilmekte ve tedavinin eksik verilmesine neden olabilmektedir
• Sıklıkla kanamaya meyile yol açmaları nedeniyle kanserli hastalarda ciddi kanamalara ve ölüme neden olabilirler.


KANSER TEDAVİSİ ÜZERİNE OLUMSUZ ETKİLERİ OLAN BİTKİSEL KARIŞIMLAR, VİTAMİN TAKVİYELERİ ve DİĞER ALTERNATİF YÖNTEMLER 

ANTİOKSİDANLAR ve VİTAMİNLER

Beta karoten: Çok popüler olan bu madde özellikle sigara içenlerde akciğer kanseri gelişimini önlemek yerine kolaylaştırmaktadır! Sigara içenler kesinlikle B-karoten almamalıdır. Sigarayı bırakmak daha doğrudur!
Tüm anti-oksidanlar potansiyel olarak kemoterapi ve radyoterapinin etkisi azaltabilir. Tedavi altında antioksidan alınmamalıdır.Antioksidan kullanan 200,000 den fazla hastanın katıldığı bir analizde Vitamin A, E ve Beta-karoten kullananlarda ölüm riskinin daha çok olduğu gösterilmiştir. Vitamin C ve selenyum için durum belirsizdir. Doktor tavsiyesi ile gerekli bazı çok özel durumlar dışında vitamin A ve E kullanılmamalıdır.
Sonuç olarak anti oksidan özellikli maddelerin yarardan çok zararlı olabileceğine dair deliller vardır ve bu maddelerden uzak durulmalıdır.
Vitamin takviyesine ihtiyacınız olup olmadığını doktorunuza danışınız!

MİNERALLER
Bunların birçoğu Kalsiyum, magnezyum, potasyum ve çoğu zaman vitamin karışımları da içermektedir. Kemik metastazı olan veya kalsiyum yüksekliği olan hastalarda sakıncalı olabilir.
Mineral karışımlarına ihtiyacınız olup olmadığını doktorunuza danışınız.

ISIRGAN (URTİCA DİOİCA, NETLE)
Yapılan gözlemlerde kan pıhtılaşmasını sağlayan hücreler üzerinde olumsuz etkileri olabileceği görülmüştür.
Bazı alerji yaratan ve toksik proteinler içerebilir. Karın ağrısı, ishal, ateş yapabilmektedir. Bu durumda bulgular kemoterapi yan etkileri ile karışabilmektedir.

SARIMSAK (ALLİUM SATİVUM GARLİC)
Aşırı miktarlarda tüketildiğinde veya yoğunlaştırılmış tabletler şeklinde alınca kanama problemine yol açabilir.
Bazı antiviral ilaçların etkinliğini azaltmaktadır. Kumadin adlı ilacı kullanıyorsanız veya kemoterapi-radyoterapi alıyorsanız aşırı sarımsak tüketmemelisiniz yada sarımsak hapları almamalısınız. Kemoterapinin etkinliği azalabilir! (özellikle dacarbazinle birlikte kaçınılmalıdır).

GINKGO BILOBA (JAPON ERİĞİ)
Bu ürünle ilgili dikkat edilmesi gereken en önemli nokta içerdiği bileşiklerden Ginkolide-B nin güçlü bir PAF antagonisti (karşıtı) oluşudur (kanın pıhtılaşmasını sağlayan platelet-trombositlerin aktivitesini sağlayan faktörleri engellemektedir). Bunun sonucu kanamaya eğilim artmaktadır. Özellikle kanı sulandıran ilaçlar kullananlarda (Kumadin-Heparin) ölümcül kanamalar bildirilmiştir.Üründe mevcut olan antioksidan özellikler kemoterapi ve radyoterapi etkisini azaltabilir. Bu ürün ayrıca karaciğerdeki bazı enzimleri etkileyerek kanser ilaçlarının etkinliğinde azalma yada yan etkilerinde artmaya yol açabilme potansiyeline sahiptir ve antitümör-antibiotik (adriamicin-epirubisin) alanlar özellikle uzak durmalıdır. Sonuç olarak kemoterapi ve radyoterapi sırasında Ginkgo kullanmamalıdır.

ECHİNACEA (KONİ ÇİÇEĞİ, KİRPİ OTU)
Bu ürün de karaciğerde yıkılan bazı ilaçların etkinliğini azaltabilme riski taşımaktadır. Kemoterapi ile birlikte alınması önerilmez. Iressa, tarceva, irinotecan, topotecan, siklofosfamide, etoposide, teniposide, taxol, docetaxel, vincristine, vinblastin alanlar özellikle uzak durmalıdır.

SOYA ÜRÜNLERİ (GLYCİNE MAX)
Soya, içerdiği Isoflavonların östrojenik hormonal etki sebebi ile daha meme kanseri ve rahim kanseri olan hastalarda zararlı olabilir. Yine soyada bulunan genistein adlı bir madde tamoksifenin etkinliğini azaltmaktadır. Tamoksifen kullanan meme kanserli hastalar soya ürünlerinden uzak durmalıdır.
Soya ürünleri farmakolojik dozlarda bazı ilaçların emilim ve dağılımını etkileyebilir.

YEŞİL ÇAY
Tablet halinde yüksek dozlarda alınması durumunda mide rahatsızlıklarına, ishale ve kramplara yol açabilmektedir.

GİNSENG (PANAX GİNSENG)
Bazı ginseng preparatlarında östrojenik maddeler olduğu için meme ve rahim kanserli hastalar bu preparatları kullanmamalıdırlar.
Ginseng bazı ilaçların kan düzeyini azaltabilmekte bazılarını arttırabilmektedir. Iressa, tarceva, irinotecan, topotecan, siklofosfamide, etoposide, teniposide, taxol, docetaxel, vincristine, vinblastin alanlar özellikle uzak durmalıdır.

SAW PALMETTO (CÜCE PALMİYE, SERENOA REPENS )
İçerdiği hormonal maddeler sebebi ile meme, rahim kanserli hastalarca tüketilmemesi gerekir. Tedavi için hormonal preparatlar alan meme kanserli hastalar da bu üründen uzak durmalıdır. Tedavi etkileşimi olabilir.

ST JOHNS'WORT (HİPERİCUM PERFORATUM, BİNBİRDELİK OTU)
İlaç etkileşimleri sebebi ile kanser hastalarında riskler oluşturabilir. Örneğin irinotekan adlı kanser ilacının kan seviyelerini ve etkisini azaltmaktadır. Bunun dışında birçok ilacın etkisini azaltma ya da arttırma yönünde tesirleri vardır. Kemoterapi alan hastalar bu ürünü kesinlikle kullanmamalıdır.

VALERİAN (VALLERİANA OFFİCİNALİS, KEDİ OTU)
Tamoksifen kullananlar ve siklofosfamide, etoposide, teniposide alanlar kullanmamalıdır.

EVENING PRIMROSE (OENOTHERA BİENNİS, EZAN ÇİÇEĞİ, GECE MUMU YAĞI)
Serum proteinlerine bağlandığı için ilaç etkinliğini değiştirebilir bu yüzden kemoterapi ile birlikte kullanılması önerilmez.

KAVA (PİPER METHYSTİCUM, KAYA KORUĞU)
Bazı kanser tedavisinde kullanılan ilaçların etkinliğini azaltır. Kemoterapi ile alınmamalıdır (özellikle karaciğer toksisitesini arttırabilir). Karaciğer sorunu olanlar kullanmamalıdır.

BILBERRY (VACCİNİUM MYRTİLLUS, YABAN MERSİNİ)
Kanama problemi olanlar, trombosit sayısı düşük olanlar yada düşmesi olası olanlar (kemoterapi-radyoterapi alanlar), kumadin kullananlar bu ürünü kullanmamalıdır.

SİYAH ÜZÜM ÇEKİRDEĞİ (VİTİS VİNİFERA)
Yüksek dozlarda alınması durumunda bazı ilaçlarla etkileşebilir. Iressa, tarceva, irinotecan, topotecan siklofosfamide, etoposide, teniposide, taxol, docetaxel, vincristine, vinblastin ve platin kullanlar özellikle uzak durmalıdır.

SHARK CARTILAGE (KÖPEKBALIĞI KIKIRDAĞI) VE COW CARTILAGE (SIĞIR KIKIRDAĞI)
“Köpek balıkları neden kanser olmaz” sloganı ile kanser hastaları için de pazarlanmaktadır. Oysa bu slogan gerçek değildir-köpek balıklarında da kanser tariflenmiştir. Kalsiyum yüksekliğine yol açabilir. Özellikle kemik metastazı olan hastalar ya da vit-D, kalsiyum kullanan hastalarda sakıncalı olabilir. Bulantı, kusma, mide rahatsızlığı, hipotansiyona yol açabilir. Alerjik özellikleri olabilir.

PC-SPES
8 farklı bitkinin karışımıdır: Çin takke kökü (Scutellaria baicalensis), krizantem (Dendranthema morifolium), ölümsüzlük mantarı (Ganoderma lucidum), da qing ye (Isatis indigotica), dong ling cao (Rabdosia rubescens), cüce palmiye (Serenoa repens)), meyan kökü (Glycyrrhiza glabra, Glycyrrhiza uralensis), san qi (Panax pseudoginseng). İçeriğinde östrojen ve diğer bazı maddelerle kontamine olduğu saptanmıştır. Jinekomasti, libido azalması, mide rahatsızlıkları, kramplar, damar pıhtılaşması, ishal, kalp problemleri, sıcak basmasına yol açabilir. PC-SPES herhangi bir amaçla kullanılmamalıdır.

ZAKKUM (NERİUM OLEANDER)
Ülkemizde bazı basın ve yayın organlarında bu ürünün Amerika'da kabul görüp patent aldığı, başarılı olduğuna dair haberler yayınlanmaktadır. Ürün patent almış ama ruhsat alamamıştır. Amerika Cleveland'da insanlarda yapılan ve yayınlanan tek Faz 1 çalışmada ilacı kullanan 18 hastadan hiçbirinde yanıt görülmemiştir. Mevcut hali ile kanser tedavisinde kullanılmamalıdır.

AKUPUNKTUR
Doğrudan kanser tedavisinde yeri yoktur. Vücuda bir iğne girmesi söz konusu olduğu için kan ve pıhtılaşma hücreleri düşük iken yapılmamalıdır.

AROMATERAPİ, MASAJ VE DİĞER YÖNTEMLER (YOGA, MEDİTASYON, EGZERSİZ VB.)
Kemik metastazı olan hastalarda kırıklara yol açabileceğinden dikkatli olunmalıdır. Kanseri doğrudan tedavi etmesi beklenmemelidir.


*Tıbbi Onkoloji Derneği (http://www.kanser.org/toplum/index.php?action=sayfa&id=2) ve Ulusal Kanser Danışma Kurulu (http://www.ukdk.org/haber3.php) rehberleri esas alınarak hazırlanmıştır.





















SEDEF HASTALIĞINDA EŞ ZAMANLI UYGULANAN PSİKOLOJİK TEDAVİLER SONUÇLARI POZİTİF ETKİLİYOR

Dermatolojik hastalıkların çoğu, başkaları tarafından görülebilir olmaları nedeniyle hastanın yaşam kalitesini hem kişisel, hem de topl...