20 Ocak 2011

HIZLI YEMEK TÜKETİMİ MİDE KANSERİ RİSKİNİ 5 KAT ARTIRIYOR!

   Mide kanseri ile beslenme ilişkisinin araştırıldığı çalışmada, yemekleri çok sıcak yemenin 3.3, çok hızlı yemenin 5.4 kat risk yarattığı belirlendi.

Hacettepe Üniversitesi'nde yapılan çalışmaya göre, sofrada tadına bakmadan yiyeceklere tuz eklenmesi, mide kanserine yakalanma riskini yaklaşık olarak 4.2 kat artırıyor. Sucuğun haftada 1-2 kez tüketilmesi 3 kat, haftada 1-2 kez hamur tatlısı yenilmesi 7.5 kat risk taşıyor.Sık tüketim açısından kolalı içecekler riski yaklaşık 3.4 ve gazlı içecekler 6 kat artırıyor . Tuzlu besinlerin tüketiminin azaltılması, sebze ve meyve tüketiminin arttırılması, sigaranın bırakılması ve helıkobakter pılorıden korunulması ve tedavi edilmesi gerekiyor.Çalışmada, yeşil yapraklı sebzelerin, soğan ve sarımsağın günde bir kez tüketilmesinin ise mide kanseri riskini azaltığı, helikobakter piloriden korunulması ve tanı halinde mutlaka tam tedavinin şart olduğu ifade edildi.

Hacettepe Onkoloji Hastanesi Başhekimi ve Tıbbi Onkoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Şuayib Yalçın yaptığı açıklamada, beslenme şekli ile mide kanserinin birbiri ile ilişkili olduğunu belirterek, mide kanserinde tedavi seçeneklerinin kısıtlı olduğunu, bu nedenle koruyucu hekimliğin önem kazandığını vurgulayan Yalçın, beslenme şekli, yaşam tarzı değişikliği ve tütün kullanımının sonlandırılması ile riskin önemli ölçüde azaltılabileceğini ifade etti.

Prof. Yalçın, mide kanseri tanısı konmuş yetişkinlerin beslenme ve yaşam tarzına ilişkin alışkanlıklarının mide kanseri riski üzerine etkilerini değerlendirmek amacıyla yapılan çalışmada önemli sonuçlar elde edildiğini söyledi.

Çalışmada, tüm katılımcılara beslenme alışkanlıklarını ve besin tüketim sıklığını saptayacak nitelikte bir anket uyguladığını belirten Yalçın'ın verdiği bilgiye göre, katılımcılar çalışmadan 3.5 ay önce tanı konulan hastaları kapsıyor.

MİDE HASTALIKLARI KANSERE YOL AÇABİLİYOR 
 
Çalışmada, tanı almadan önce mide kanserli hastaların yüzde 55.7'sinde bir ya da daha fazla tanı konmuş mide hastalığının varlığı dikkat çekiyor. En sık görülen mide hastalıklarının başında yüzde 50.9 gastrit ile yüzde 44.1 ülser geliyor. Mide kanserli hastaların yüzde 12.3'ününe, kontrol grubundakilerin ise yüzde 8.5'inin ailesinde mide kanseri öyküsü bulunuyor.
 
SİGARA VE ALKOL KULLANIMININ ETKİSİ BÜYÜK 
Çalışma grubunda sigarayı bırakan ve hala içen kişilerin yüzde 59,4'ünün, 13-23 yıl boyunca günde 13-22 adet sigara içtikleri belirtiliyor. Kontrol grubundakilerin yüzde 55,7'sinin de 11-23 yıl 8-12 adet sigara içtiği ifade ediliyor. Öte yandan, her iki grupta alkol kullanma oranları çok fazla olmamakla birlikte, mide kanserli hastaların tükettikleri alkol miktarının kontrol grubundakilerden anlamlı derecede fazla olduğu vurgulanıyor.
 
FAZLA TUZ TÜKETİMİ MİDE KANSERİNİ TETİKLİYOR.

Çalışmanın en dikkat çekici sonuçları ise şöyle sıralanıyor:
 
*Çok hızlı yemek yemek, mide kanseri riskini yaklaşık 5.4 kat arttırıyor.
*Yemekleri çok sıcak yemek, istatistiksel açıdan önemsiz olmakla birlikte 3.3 kat risk yaratıyor.
emeklerin tuzlu yenilmesi, tuzsuz yenilmesine oranla mide kanseri riskini anlamlı derecede yükseltiyor. Bu nedenle, sofrada tadına bakmadan yiyeceklere tuz eklenmesi riski yaklaşık olarak 4.2 kat artırıyor.
*Mide kanseri açısından gün aşırı tuzlu ayran tüketimi 1.8, tuzlu tereyağı 1.5 riske yol açıyor.
*Tuzlu çekirdek her gün tüketilen bir yiyecek olmamasına karşın, gün aşırı tüketilmesi halinde riski yaklaşık 1.3 artırırken, her gün ve her öğün turşu yenilmesi de 7 kat risk yaratıyor.
*Sık tüketim açısından kolalı içecekler riski yaklaşık 3.4 ve gazlı içecekler 6 kat artırıyor.

HAFTADA 1-2 KEZ SUCUK TÜKETİLMESİ RİSK YARATIYOR

Günde bir kez kırmızı et tüketilmesi mide kanserine yol açabiliyor. Özellikle, işlenmiş et ürünü olan sucuğun haftada 1-2 kez tüketilmesi ortalama 3 kat risk yaratıyor. Çalışmada, şeker kullanımına da dikkat edilmesi tavsiye ediliyor. Haftada 1-2 kez hamur tatlısı yenilmesi, mide kanseri açısından 7.5 kat risk taşıyor.

 
SOĞAN VE SARIMSAK TÜKETİLMESİ RİSKİ AZALTIYOR
  
Yeşil yapraklı sebzeler, soğan ve sarımsağın günde bir kez tüketilmesi, mide kanseri riskini azaltıyor. Mide kanserinden korunmak için, turşu, salamura yiyecekler ve hazır çorba gibi çok miktarda tuz içeren yiyeceklerden uzak durulması, peynir gibi çok tuzlu yiyeceklerin tuzsuzlarının tercih edilmesi öneriliyor. Şeker ve şekerli yiyeceklerin mümkün olduğunca az tüketilmesi, vücut ağırlığının korunması tavsiye ediliyor. Diyette tuz ve tuzlu besinlerin tüketiminin azaltılması, sebze ve meyve tüketiminin arttırılması, sigaranın bırakılması ve helikobakter piloriden korunulması ve tedavi edilmesi gerekiyor.

16 Ocak 2011

TÜP BEBEKTE GEBELİK ORANLARI ARTACAK




Prof. Dr. Gürgan ve embriyolog Doç. Dr. Demirol tarafından yabancı bilim adamları ile ortak yürütülen çalışmada, 2 ve daha fazla tüp bebek tedavisi başarısızlığı olan çiftlerde ''kümülüs hücre ko-kültür'' uygulamasının gebelik oranlarını önemli derecede arttığı gösterildi.

Bilim dünyası çeşitli nedenlerle çocuk sahibi olamayan çiftlere yeni tedavi metodları sunuyor. Yumurta destekleyici kümülüs hücreleriyle eş zamanlı embriyo geliştirme tekniği ''ko-kültür'' yöntemi de daha önce tüp bebek yöntemi ile çocuk sahibi olamayan çiftlere, anne-baba olma şansı tanıyor.



ESHRE (Avrupa Üreme ve Embriyoloji Derneği) Yön. Kurulu Üyesi Prof. Dr. Timur Gürgan ve Embriyolog Doç. Dr. Aygül Demirol tarafından yabancı bilim insanlarıyla ortak yürütülen çalışmada, 2 ve daha fazla tüp bebek tedavisi başarısızlığı olan çiftlerde ''Kümülüs Hücre Ko-Kültür'' uygulamasının gebelik oranlarını önemli derecede arttığı gösterildi.

Çalışma, yöntemin embriyo kalitesi bozukluğunu azaltmak, tek embriyo transferinde en iyi embriyo transferinin sağlanabilmesi, daha fazla kaliteli embriyo dondurabilmesi ve rahim için zarına embriyonun gömülmesine engel olan durumlarda da alternatif bir teknik olarak kullanılabileceği ortaya koydu. Rahim içindeki endometrium denilen bölgedeki hücrelerin kullanılması ile belli hasta gruplarında tüp bebek başarısını arttırabilen ve ''Yapay Rahim'' olarak lanse edilen laboratuvar uygulamasından daha kolay, ucuz ve başarılı olan teknik, Türk bilim insanlarınca alanın önde gelen bilimsel dergilerinden ''Reproductive Medicine Online'' da yayımlandı.

MEVCUT TEKNİK, DAHA PAHALI VE ZOR

Prof. Dr. Gürgan ve Doç. Dr. Demirol'un verdiği bilgiye göre, Yumurta Destekleyici Kümülüs Hücreleriyle Eş Zamanlı Embriyo Geliştirme (Ko-kültür) Yönteminden önceki teknikte, rahim içinden alınan hücreler kullanılıyor.

Mevcut yöntemde, ilk olarak hastalardan tüp bebek tedavisinden bir ay önce rahim içinden biopsi alınıyor. Elde edilen rahim içi zarı hücreleri, bir aya yakın süre laboratuvarda üretiliyor ve yumurtanın döllenmesini takiben embriyolara destek olarak kullanılıyor.
Bu uygulama önemli laboratuvar yatırımı, çalışma süresi ve eğitilmiş personel gerektiriyor. Ayrıca hastalara ilave maliyet getiriyor.
Yumurta Destekleyici Kümülüs Hücreleriyle Eş Zamanlı Embriyo Geliştirme (Ko-kültür )yöntemi ise, daha kolay, ucuz ve başarılı sonuçlar elde edilmesine olanak tanıyor.

Gürgan ve Demirol tarafından Fransa, Yunanistan ve Rus bilim adamlarıyla ortak olarak yürütülen çalışmada, 423 hastada yumurta destekleyici kümülüs hücrelerinin yumurtanın spermle döllenmesi sonucunda embriyo elde edildi. Bu yöntemle, embriyo kalitesinde ve gebelik oranlarında önemli artışlar olduğu gösterildi.

YÖNTEM NASIL YAPILIYOR?

Söz konusu teknik, tüp bebek tedavisinin yumurta toplaması aşamasında yumurtaların alınması sırasında elde edilen sıvıdan kümülüs hücrelerinin ayrıştırılması, ayrı olarak üretilmesi ve yumurtanın döllenmesini takiben bu hücreleri içeren sıvılarda geliştirilmesi esasına dayanıyor. 2 ile 4 gün bu sıvılarda kümülüs hücreleri ile birlikte gelişmesini sağlayan döllenmiş yumurtalar, daha hızlı ve kaliteli gelişiyor ve rahim içine tutunma olasılıkları artıyor.
Uygulama ile embriyolar daha fazla oranda blastokist safhasına erişiyor, ayrıca kümülüs hücrelerinin embriyonun rahim içine tutunmasını sağlayan bazı maddeleri yaparak gebeliğin oluşmasına katkı sağlayabiliyor.

KALİTELİ EMBRİYO BELİRLENEBİLİYOR

Bu çalışmanın sonuçları, daha önceden tüp bebek tedavisi yapılmasına rağmen gebelik sağlanamamış çiftlerde yeni bir ümit ışığı olarak sunuluyor.

Çalışma, iki ve daha fazla tüp bebek tedavisi başarısızlığı olan çiftlerde, kümülüs hücre ko-kültür uygulamasının gebelik oranlarını önemli derecede arttığını müjdeliyor.

Teknik ayrıca, çeşitli nedenlerle ortaya çıkan embriyo kalitesi bozukluğunu azaltmak, tek embriyo transferi yapılırken (Türkiye'de tüp bebek yönetmeliğine göre mecburi) en iyi embriyo transferinin sağlanabilmesi, daha fazla kaliteli embriyo dondurabilmesine olanak sağlayarak gebelik oranlarını arttırmak ve rahim için zarına embriyonun gömülmesine engel olan durumlarda alternatif bir teknik olarak kullanılıyor.

SEDEF HASTALIĞINDA EŞ ZAMANLI UYGULANAN PSİKOLOJİK TEDAVİLER SONUÇLARI POZİTİF ETKİLİYOR

Dermatolojik hastalıkların çoğu, başkaları tarafından görülebilir olmaları nedeniyle hastanın yaşam kalitesini hem kişisel, hem de topl...