03 Eylül 2011

Kalp damar hastalıklarında ölümlerin üçte biri sigaradan


Özel Universal Hospital Hastanesi (Kadıköy) Kardiyoloji Uzmanı Op. Dr. Olcayto İncedere, sigaranın kalp damar hastalıklarında ölüm riskini artırdığına dikkat çekti. 

Sigara içenlerde kalp damar hastalığı gelişme riskinin, içmeyenlerden 2- 5 kat daha yüksek olduğunu belirten İncedere, bu hastalık nedeniyle meydana gelen ölümlerin üçte birinin sigara nedeniyle olduğunu hatırlattı. İncedere’nin uyarıları, kalp hastalıklarından ölüm riskinin ilk sıraya yerleştiği günümüzde büyük önem taşıyor. 




Uzun bir süredir sigaraya karşı etkili bir mücadelenin verildiği ülkemizde, sigaranın kalp ve damar hastalıkları açısından yarattığı ölüm riskine bir kez daha dikkat çekildi. Özel Universal Hospital Hastanesi (Kadıköy) Kardiyoloji Uzmanı Op. Dr. Olcayto İncedere kalp hastalıkların ölüm riskinin günümüzde ilk sıraya yerleştiğini belirtiyor.
 
“Kalbi bir tür pompa olarak düşünebiliriz. 1 dakikada 70- 80 kez kasılıp- gevşeyerek vücudun ihtiyacını sağlıyor. Kalbin içinden dakikada 5 litre kan geçiyor, vücuda pompalanıyor. Bu pompa dakikada yaklaşık 75, saatte 4500, yılda 40 milyon kez kasılıp gevşiyor. İşte bu mükemmel pompanın  bu kadar yükü kaldırabilmesi için beslenmesi gerekiyor, bunu da kalp adalesini besleyen koroner damarlar sağlıyor. Bu damarların daralması ya da tıkanmasına koroner kalp hastalığı diyoruz. 

Kalp hastalıklarında ölüm riski gittikçe artıyor. Geçen yüzyılın ilk yarısında alt sıralardayken bu risk günümüzde ilk sıraya yerleşti. Kalp hastalıklarından en sık görülen ve ölüme en sık sebep olanı ise koroner kalp hastalığıdır.
 
Koroner arter hastalığı gelişmiş ülkelerde ölümlerin yarısına yakını, gelişmekte olan ülkelerde yaklaşık üçte biri, ülkemizde de yaklaşık yüzde 40’ından sorumludur. Koroner arter hastalığın risk faktörlerinden en önemlilerinden birisini sigara oluşturuyor.”

Kalp damar hastalığından ölümlerin üçte biri sigara nedeniyle oluyor

“Sigara içenlerde kalp -damar hastalığı gelişme riski içmeyenlerden 2- 5 kat daha yüksek. Hipertansiyon, hiperkolesterolemi, şeker hastalığı gibi diğer risk faktörleri de varsa risk oranı 8 kat artıyor. 45 yaş altı kalp krizlerinin yüzde 80’i sigara nedeniyle gerçekleşiyor. Bu yaşlarda yoğun sigara içilmesi ölümcül kalp krizini 10- 15 kat artırıyor. Kalp damar hastalığından ölümlerin üçte biri sigara yüzünden gerçekleşiyor.

Hiç sigara içmemiş olan birisinin riskini 1 kabul edersek, sigara içmiş ve bırakmış olanlarda bu risk 1.3 kat, günde 15 taneden az içenlerde 2.0 kat, günde 15- 24 tane içenlerde 3.1 kat,  günde 25 ve daha fazla içenlerde 4.9 kat artıyor. Sigaranın bırakılmasında sonra 3 yıl içinde kalp krizi geçirme riski yarı yarıya düşüyor. 6 yılın sonunda risk içmemiş olanların düzeyine yaklaşıyor. Sadece tiryakilerde değil, sigara içilen ortamda bulunan ve sigara dumanından pasif olarak etkilenen kişilerde de risk artıyor. Günde birkaç tane içmekle bile risk artabiliyor.

“Sigara koroner kalp hastalığının en önemli hazırlayıcılarında birisidir”

“Sigara kan lipid profilini bozuyor (iyi- HDL kolesterolü azaltıyor, kötü- LDL kolesterolü yükseltiyor). Sigara içenlerde hipertansiyon daha sık görülüyor ve tedaviye direnç gösteriyor. Kanın pıhtılaşmasını kolaylaştırıyor (fibrinojen düzeyini artırıyor). Kanın damar duvarına yapışmasını ve pıhtı oluşumunu kolaylaştırıyor (trombosit çökme hızını artırıyor). Damar duvarının narin kaygan pürüzsüz iç yüzeyini bozuyor, pürüzlü hale getiriyor. Damarları büzüştürüyor, koronerlerden kalp adalesine giden kan akımını azaltıyor. Kanın akışkanlığını azaltıyor, kanın koyuluğunu artırıyor (sekonder polistemi). Dolayısıyla sigara koroner kalp hastalığının en önemli hazırlayıcılarında birisi olma özelliği taşıyor.”

“Sigara içen kadın, erkeğe göre daha yüksek risk altında”

“Erkekte en sık rastlanan risk faktörü olan sigara kadınlarda daha önem arz ediyor çünkü; kadınları koroner kalp hastalığından koruyan iki önemli şeyi olumsuz yönde etkiliyor: östrojen, yani kadınlık hormonu ile HDL- iyi kolesterol. Sigara içen kadının kalp krizi riski, sigara içen erkeğe göre yüzde 25 daha fazla.

Sigaraya bağlı kalp krizi ve ölüm riski erkekte 2.7, kadınlarda 4.7 kat artıyor. Kalp krizi geçiren kişilerin, sigara içmeye devam etmeleri halinde tekrar kriz geçirme riski yüzde 22- 45 arasında artış gösteriyor. Bypass operasyonu sonrası sigara içmeye devam ederse mortalite oranı iki kat artıyor. Sigara sadece hastalandırmakla kalmayıp ömrü de 5- 10 yıl kısaltıyor.”


Günde bir kez hap kullanarak HIV’den korunmak mümkün…

Birleşmiş Milletler HIV/AIDS Ortak Programı (UNAIDS)ve Dünya Sağlık Örgütü  (DSÖ) araştırmaları, HIV negatif kişilerin günde bir kez hap kullanarak HIV’den korunabileceklerini gösteren sonuçlarla dolu !
Kenya, Uganda ve Botswana’dan gelen yeni bilgiler antiretroviral (HIV’i baskılayan) ilaç tedavisinin heteroseksüel HIV bulaşmasını önlemede önemli rol oynadığını doğruluyor. 

13 Temmuz 2011 günü Cenevre’de HIV enfeksiyonu olmayan kişiler tarafından alınan bir günlük antiretroviral tabletin % 73 kadar HIV edinme riskini azaltabileceğini gösteren iki çalışma duyuruldu. Günlük tenofovir ve günlük tenofovir / emtricitabine önleyici ilaç olarak alınan her iki ilacın da heteroseksüel erkeklerin kadınlara ve kadınların erkeklere HIV bulaştırmasını önleyebildiği açıklandı. 

PrEP (risk öncesi koruyucu tedavi)  ile Washington Üniversitesi Uluslararası Klinik Araştırma Merkezi tarafından Kenya ve Uganda'da yapılan deneyde 4758 Sero-uyumsuz çift (biri HIV enfeksiyonuna sahip ve diğeri değil) izlendi. Çiftler, danışmanlık ve ücretsiz erkek ve kadın prezervatifleri aldı. Bulaşmamış eş günde bir kez tenofovir tablet veya tenofovir / emtricitabine tablet veya plasebo hap aldı. Tenofovir alan grup % 62 daha az HIV enfeksiyonları, placebo alan grupta % 73 daha az HIV enfeksiyonlarına rastlandı. Hastalığın kontrolü için Amerika Birleşik Devletleri merkezleri tarafından yapılan TDF2 adlı bir çalışmada, Botswana’da günde bir kez tenofovir / emtricitabine tablet veya plasebo hap alan 1200 erkek ve kadın takip edildi. Antiretroviral tablet, HIV enfeksiyonu bulaşmamış heteroseksüel kadın ve erkeklerin çalışma popülasyonda yaklaşık % 63 oranında edinme riskini azalttığı gözlendi. 

Birleşmiş Milletler Ortak HIV / AIDS Programı (UNAIDS) İcra Direktörü Michel Sidibe, bunun AIDS’e karşı antiretroviral ilaç tedavisinin sahip olduğu önemli rolü yeniden teyit ettiğini belirtti. "Bu çalışmalar bize HIV salgınını yok etme noktasına ulaşmak için yardımcı olabilir" dedi.  İlaç, tablet başına 0,25 US $ gibi düşük fiyatlarla, birçok ülkede jenerik olarak kullanılabilir. Kasım 2010 yılında, altı ülkede erkeklerle seks yapan erkekler arasında iPrEx deneme günlük tenofovir / emtricitabine tablet alanlar arasında HIV bulaşmasında % 44 azalma olduğunu bildirilmiştir. 

Dünya Sağlık Örgütü Genel Müdürü Dr Margaret Chan’e göre, “Yeni etkili HIV önleme araçlarına acilen ihtiyaç vardır ve bu çalışmaların heteroseksüel iletimi önlemede büyük etkisi olabilir.Dünya Sağlık Örgütü kadınları ve erkekleri HIV enfeksiyonundan daha iyi koruyabilmek için yeni bulguları kullanan ülkelerle birlikte çalışacaktır.” 
UNAIDS ve DSÖ HIV önlemede maruz kalma öncesi profilaksi potansiyel rolü keşfetmek için Sahra-altı Afrika, Latin Amerika ve Asya ülkeleri ile zaten çalışmaktadır. Bu haber daha fazla insanı HIV testi yaptırmak, HIV hizmetlerine erişim ve önleme seçenekleri için eşleri teşvik edecektir. 
Bugün sadece HIV ile yaşayan 34 milyon insanın yaklaşık yarısının HIV durumundan haberdar olduğu tahmin edilmektedir. Daha fazla insan yeni bulgular ışığında HIV önleme teknolojilerine erişebilirse, HIV test alımındaki artış AIDS yanıtı üzerinde önemli bir etkiye sahip olacaktır. 
UNAIDS ve Dünya Sağlık Örgütü, bireyler ve çiftlerin HIV önleme seçeneklerini birlikte ve kendileri için en uygun şekilde bilinçli kararlar alarak uygulamalarını öneriyor. HIV’e karşı tam koruyucu tek bir yöntem yok. Önlenmesi için antiretroviral ilaçların diğer HIV önleme seçenekleri ile birlikte uygulanması gerekiyor. Bunlar erkek ve kadın prezervatiflerinin doğru kullanımını, cinsel ilişkiden kaçınmayı, ilk sefer için ilişki öncesinde uzun bir süre beklemeyi ve daha az ortaklı ilişkiyi içeriyor. 


SEDEF HASTALIĞINDA EŞ ZAMANLI UYGULANAN PSİKOLOJİK TEDAVİLER SONUÇLARI POZİTİF ETKİLİYOR

Dermatolojik hastalıkların çoğu, başkaları tarafından görülebilir olmaları nedeniyle hastanın yaşam kalitesini hem kişisel, hem de topl...