Doç.Dr. Mehmet Murat NAKİ
Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı
Jinekolojik Onkoloji Cerrahisi Uzman
Medical Park Göztepe
Folliküler kist yumurtalık dokusunda bulunan fizyolojik bir yumurtalık kistidir. Yumurtalık yüzeyinde bir köpük gibi görünen, berrak ya da saman sarısı renginde sıvıyla dolu olan, ince duvarlı bir yapıdır. Folliküler kistlerin büyümesi hipofiz hormonlarına bağımlıdır. Kist bir dış tabaka ve östrojenden zengin sıvı üreten bir iç tabakadan meydana gelir. Normal periyotta yumurtlama olmasıyla yumurtalık follikülüyle birlikte bu östrojenden zengin sıvı da salınır. Yumurtlamadan sonra kist olan yapı normal gerilemeye uğrar ve gebeliğin normal kistine dönüşür. Yumurtlama gerçekleşmezse kist büyür ve folliküler kiste dönüşür. Yani folliküler kistler normal yumurtalık fonksiyonunun bir varyasyonudur.
Folliküler kistler olgunlaşmış follikülün çatlamamasından ya da olgunlaşmamış follikülün gerileyememesinden kaynaklanır. Normalde, iki adetin ortasında kistik follikülden yumurtanın çatlamasına neden olan bir hormonal olay (LH piki) gerçekleşir. LH piki gerçekleşmezse follikül çatlamaz. LH piki östrojen düzeylerini yükselten birçok faktör tarafından engellenebilir. LH piki olmazsa follikül büyümeye devam eder ve folliküler kiste dönüşür.
Folliküler Kist Kimde Görülür?
Folliküler kistler tipik olarak doğurganlık çağındaki genç, adet gören kadınlarda görülür. Sıklığının ilk adet öncesi dönemde arttığı görülmektedir. Sıklıkla, anne karnındaki bebeğin yumurtalıkları anneden gelen hormonlarla etkilenen yenidoğanlarda doğum sonrasında sadece birkaç ay süren folliküler kistler gelişebilir. Folliküler kistler menopoz yaşındaki kadınlarda nadirdir.
Folliküler Kistler Nasıl Saptanır?
Folliküler kistler genellikle belirti vermezler ve ultrasonografiografi ya da muayenede rastlantısal olarak saptanır. Genellikle bir ila üç ay içinde kaybolur ve nadiren belirti verir. Bu kistlerin çapı 2.5 ile 15 cm arasında değişebilir. Büyük kistler kasık ya da karında ağırlık hissine neden olabilir. Kist büyükse muayenede saptanabilir. Çoğu folliküler kist hastanın ve doktorun gözünden kaçar. En iyi tanısal test ultrasonografiografidir. Hikaye, fizik muayene ve ultrasonografiun birleşimi tanıyı destekleyebilir. MRG (manyatik rezonans görüntüleme) de yardımcıdır ancak fiyatı yüksektir. Kesin tanı ya da tedavi için cerrahi girişim gerekebilir.
Follikül Kistleri Nasıl Yönetilir?
Folliküler kistlere yaklaşımda gözlem genel kuraldır. Üreme çağındaki bir kadında 5-8 cm'lik basit bir yumurtalık kisti genellikle en az bir adet dönemi takip edilir, burada kistler sıktır ve kötü huylu olma olasılığı riski azdır. Çoğu kist tanıdan sonraki bir- iki ay içinde kendiliğinden kaybolur. Basit ve odacıklı kistleri ayırt etmede vajinal ultrasonografiografi karından yapılana göre üstündür. Bu yöntem aynı zamanda kistin büyüklüğü ve damarlanmasını da saptamak için kullanılabilir.
Yumurtalık kisti altı-sekiz haftadan uzun süre sebat ederse iyi huylu yumurtalık kistini kötü huylu yumurtalık tümöründen ayırt etmek için cerrahi olarak çıkarmak gereklidir. Çoğu olguda cerrahi gerekli olduğunda laparoskopik yumurtalık kisti çıkartılması gerçekleştirilir. Laparoskopi anatomiyi daha iyi görmeye ve minimal hasarla kisti çıkarmaya yardımcı olur. Hasta yakın zamanda gebelik planlamıyorsa ya da doğum kontrol hapı kullanmaya engel bir durumu yoksa fizyolojik yumurtalık kistinin tıbbi kontrolünde doğum kontrol hapları kullanılır. Bunlar ileride kist gelişme riskini azaltmak için kullanılır. Oluşmuş olan kistlerin küçültülmesinde çok etkili değildir çünkü fizyolojik kistler zaten kendiliğinden birkaç ay içinde gerilemektedir.
Yumurtalık kistinin iyi huylu ya da kötü huylu olduğunu saptamak için tek kesin yol cerrahi olarak çıkartılan kistin patolojik değerlendirilmesidir. Ultrasonografiografi ya da MR kanser gelişimini saptamaya yardımcı olmak için kullanılabilir. Ek olarak, serum CA-125 seviyeleri kötü huylu yumurtalık kisti olasılığını saptamada kullanılabilir. Ancak bu yöntemlerin hiçbiri cerrahi örnekleme kadar etkili değildir. Tarihsel olarak yumurtalık kistinin enjektör benzeri bir aletle boşaltılması denenmiştir ancak,karın içine sıvı yayılım riski yüksektir ve kistlerin %40'ı tekrar gelişmiştir. Karın içine kötü huylu kist sıvısı yayılırsa kanserin cerrahi evresini arttırmaktadır. Kanserden şüphelenilirse en iyisi patoloji için doku örneği almaktır çünkü kötü huylu kistlerde kist sıvısının incelemesi güvenilir değildir.