sigara etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
sigara etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

21 Kasım 2013

KOAH, YILDA 3 MİLYON CAN ALIYOR!



Eğer sigara içiyorsanız, nefesiniz daralıyorsa KOAH’lı olabilirsiniz, doktorunuza başvurup bir soluk testi yaptırmak için ÇOK GEÇ DEĞİL!


KOAH(Kronik (Müzmin) Obstrüktif (Tıkayıcı) Akciğer Hastalığı), ne yazık ki toplum tarafından çok iyi tanınan bir hastalık değil. Kronik bronşit ve amfizem olarak da bilinen KOAH tüm dünyada yaklaşık 50 milyon kişiyi etkiliyor ve her sene 3 milyon kişi bu hastalık nedeniyle hayatını kaybediyor. Üstelik Dünya Sağlık Örgütü, 2020'de KOAH'ın tüm dünyada üçüncü ölüm sebebi olacağını öngörüyor. Toplumumuzda 40 yaş üstü her 5 kişiden birinde KOAH var, ancak 10 KOAH hastasının sadece biri doktora başvurmuş ve doğru tanı alabilmiş durumda. Yani Ülkemizde bulunan 5 milyona yakın KOAH'lı hastanın sadece 300-500 bini kendisinde hastalık olduğunun farkında.
Toplumun KOAH konusunda yeterli bilgiye sahip olmaması, hastalığın erken tanısını ve etkin tedavisini güçleştiriyor. Oysa basit ve ağrısız bir test olan 'nefes ölçüm testi' ile kişinin KOAH olup olmadığı kolayca saptanabiliyor. Uzmanlar, "40 yaş üstü, sigara içmiş ya da içmekte olan ve/veya meslek icabı ya da çevresel ortam gereği tozlu ortamlarda bulunan kişilerde müzmin seyirli öksürük, balgam ve nefes darlığı yakınmalarından en az birinin bulunması halinde kişinin bir göğüs hastalıkları hekimi tarafından görülüp 'Nefes ölçüm testi'ni yaptırması gerekir" diye uyarıyor.
TÜRK TORAKS DERNEĞİ DÜNYA KOAH GÜNÜ ETKİNLİKLERİ
Dünyada KOAH bilincinin oluşturulması adına çalışan Türkiye’nin de üyesi bulunduğu uluslararası bir organizasyon olan Obstrüktif Akciğer Hastalıklarına Karşı Küresel Girişim (GOLD) grubu “Global Initiative For Obstructive Lung Disease”, bu yıl 20 Kasım 2013'de her yıl yapılmakta olan Dünya KOAH Gününün onikincisini tüm dünya çapında gerçekleştirdi. GARD Türkiye (Kronik Havayolu Hastalıkları Önleme ve Kontrol Programı) çerçevesinde, Türk Toraks Derneği ve T.C. Sağlık Bakanlığı birlikte Dünya KOAH Günü aracılığı ile dünyada 4. ölüm nedeni olan KOAH ile ilgili bilincin oluşması için “ÇOK GEÇ DEĞİL!” sloganı ile 20 Kasım Dünya KOAH Günü dolayısıyla başta büyükşehirler olmak üzere birçok ilde Hastalar için konferanslar ve tarama testleri programları düzenledi. Hekimler tarafından yapılan çeşitli aktivitelerle kamuoyu ve medyaya yönelik olarak, bu önemli hastalıkla ilgili mesajlar verildi.
İstanbul’da yapılan etkinliklerden birisi ise Yedikule Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim Araştırma Hastanesi Konferans Salonu'nda düzenlenen "KOAH Hasta Eğitim Toplantısı” oldu. Toplantıda konuşan Türk Toraks Derneği GARD Temsilcisi ve İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bilun Gemicioğlu, "Nefes darlığıyla başlayan bir durum, ama her nefes darlığı da KOAH değil. Her yıl 3 milyon kişi KOAH nedeniyle ölüyor. Türkiye'de üçüncü, dünyada dördüncü ölüm nedeni.2020'de ise tüm dünyada üçüncü ölüm nedeni olacağı tahmin ediliyor. Ama Türkiye'de hastaların yüzde 90'ı bunun farkında değil. Dünyada da bu oran yüzde 80. Ülkemizde 40 yaş üzeri her 5 yetişkinden biri KOAH'lı. Özellikle Adana bölgesinde yapılan tetkiklerde 19.3 gibi bir oran var KOAH'lı. Adana'da sigara içme ve tezek yakılması durumu çok fazla. Bu nedenle oran yüksek" dedi.
  

3 AYDAN UZUN SÜREN ÖKSÜRÜĞE DİKKAT
Hastalığın belirtilerinin yaşlılığa benzediğini ifade eden Prof. Dr. Gemicioğlu, "Sigara kullanmaktan kaynaklanıyor ve bilinmemesi nedeniyle ölümcül. Öksürük, nefes darlığı, öksürükle birlikte balgam çıkarma en önemli belirtiler. Maden işçilerinde, metal işçilerinde maruz kalınan gaz ve tozlar da KOAH'a sebep olabiliyor. Dış ortamı kirleten otomobil yakıtları da önemli bir neden. Hastalara nefes ölçümü yapıyoruz, bu basit bir testle KOAH tanısı konulabiliyor. Sigara içimi, gaz maruziyeti, 3 aydan uzun süredir öksürük ve balgam şikayetleri varsa bu kişiler mutlaka göğüs hastalıkları uzmanlarına başvurmalı" şeklinde konuştu.
HAYAT BOYU SÜREN HASTALIK

"KOAH ömür boyu süren bir hastalık" diye nitelendiren Prof. Dr. Gemicioğlu, "Gitgide ilerleyen bir hastalık. Diyabet, hipertansiyon gibi. Hastalarımızın üç ayda bir kontrole gelmesi gerekiyor. Ama hastalarımızın çoğu hep geç evrede geliyor. Atak anında bize geliyorlar. Çoğu atağın da en büyük nedeni alt solunum yolu enfeksiyonu olabilir. Tedavi olarak da, sigara içmeyi bırakın, grip ve zatürre aşınızı yaptırın, egzersiz yapın, sağlıklı beslenin, ilaçlarınızı doğru kullanın, enerjinizi doğru kullanın, oksijen tedavinizi doğru uygulayın, ataklarınızı kontrol edebilin diyoruz" dedi. KOAH'lıların beslenmesiyle ilgili bilgiler de veren Prof. Dr. Bilun Gemicioğlu, şöyle devam etti: “KOAH'lılar daha küçük aralıklarla, daha sık ve az beslenmeli. Çünkü bu hastalar yemek yerken büyük bir efor sarfediyor. Bu eforu sarfederken karbonmonoksit çıktığı için karbonhidrattan daha az ve fakir beslenmeli, daha çok protein ağırlıklı ve yine zeytinyağı gibi naturel yağlar tüketmeli. KOAH hastaları yavaş yemek yemeli. Hastanın oksijensizlik gibi bir durumu söz konusuysa hareketlere dikkat etmeli. Bu durumda hastaya çeşitli egzersizler veriyoruz.”

03 Eylül 2011

Kalp damar hastalıklarında ölümlerin üçte biri sigaradan


Özel Universal Hospital Hastanesi (Kadıköy) Kardiyoloji Uzmanı Op. Dr. Olcayto İncedere, sigaranın kalp damar hastalıklarında ölüm riskini artırdığına dikkat çekti. 

Sigara içenlerde kalp damar hastalığı gelişme riskinin, içmeyenlerden 2- 5 kat daha yüksek olduğunu belirten İncedere, bu hastalık nedeniyle meydana gelen ölümlerin üçte birinin sigara nedeniyle olduğunu hatırlattı. İncedere’nin uyarıları, kalp hastalıklarından ölüm riskinin ilk sıraya yerleştiği günümüzde büyük önem taşıyor. 




Uzun bir süredir sigaraya karşı etkili bir mücadelenin verildiği ülkemizde, sigaranın kalp ve damar hastalıkları açısından yarattığı ölüm riskine bir kez daha dikkat çekildi. Özel Universal Hospital Hastanesi (Kadıköy) Kardiyoloji Uzmanı Op. Dr. Olcayto İncedere kalp hastalıkların ölüm riskinin günümüzde ilk sıraya yerleştiğini belirtiyor.
 
“Kalbi bir tür pompa olarak düşünebiliriz. 1 dakikada 70- 80 kez kasılıp- gevşeyerek vücudun ihtiyacını sağlıyor. Kalbin içinden dakikada 5 litre kan geçiyor, vücuda pompalanıyor. Bu pompa dakikada yaklaşık 75, saatte 4500, yılda 40 milyon kez kasılıp gevşiyor. İşte bu mükemmel pompanın  bu kadar yükü kaldırabilmesi için beslenmesi gerekiyor, bunu da kalp adalesini besleyen koroner damarlar sağlıyor. Bu damarların daralması ya da tıkanmasına koroner kalp hastalığı diyoruz. 

Kalp hastalıklarında ölüm riski gittikçe artıyor. Geçen yüzyılın ilk yarısında alt sıralardayken bu risk günümüzde ilk sıraya yerleşti. Kalp hastalıklarından en sık görülen ve ölüme en sık sebep olanı ise koroner kalp hastalığıdır.
 
Koroner arter hastalığı gelişmiş ülkelerde ölümlerin yarısına yakını, gelişmekte olan ülkelerde yaklaşık üçte biri, ülkemizde de yaklaşık yüzde 40’ından sorumludur. Koroner arter hastalığın risk faktörlerinden en önemlilerinden birisini sigara oluşturuyor.”

Kalp damar hastalığından ölümlerin üçte biri sigara nedeniyle oluyor

“Sigara içenlerde kalp -damar hastalığı gelişme riski içmeyenlerden 2- 5 kat daha yüksek. Hipertansiyon, hiperkolesterolemi, şeker hastalığı gibi diğer risk faktörleri de varsa risk oranı 8 kat artıyor. 45 yaş altı kalp krizlerinin yüzde 80’i sigara nedeniyle gerçekleşiyor. Bu yaşlarda yoğun sigara içilmesi ölümcül kalp krizini 10- 15 kat artırıyor. Kalp damar hastalığından ölümlerin üçte biri sigara yüzünden gerçekleşiyor.

Hiç sigara içmemiş olan birisinin riskini 1 kabul edersek, sigara içmiş ve bırakmış olanlarda bu risk 1.3 kat, günde 15 taneden az içenlerde 2.0 kat, günde 15- 24 tane içenlerde 3.1 kat,  günde 25 ve daha fazla içenlerde 4.9 kat artıyor. Sigaranın bırakılmasında sonra 3 yıl içinde kalp krizi geçirme riski yarı yarıya düşüyor. 6 yılın sonunda risk içmemiş olanların düzeyine yaklaşıyor. Sadece tiryakilerde değil, sigara içilen ortamda bulunan ve sigara dumanından pasif olarak etkilenen kişilerde de risk artıyor. Günde birkaç tane içmekle bile risk artabiliyor.

“Sigara koroner kalp hastalığının en önemli hazırlayıcılarında birisidir”

“Sigara kan lipid profilini bozuyor (iyi- HDL kolesterolü azaltıyor, kötü- LDL kolesterolü yükseltiyor). Sigara içenlerde hipertansiyon daha sık görülüyor ve tedaviye direnç gösteriyor. Kanın pıhtılaşmasını kolaylaştırıyor (fibrinojen düzeyini artırıyor). Kanın damar duvarına yapışmasını ve pıhtı oluşumunu kolaylaştırıyor (trombosit çökme hızını artırıyor). Damar duvarının narin kaygan pürüzsüz iç yüzeyini bozuyor, pürüzlü hale getiriyor. Damarları büzüştürüyor, koronerlerden kalp adalesine giden kan akımını azaltıyor. Kanın akışkanlığını azaltıyor, kanın koyuluğunu artırıyor (sekonder polistemi). Dolayısıyla sigara koroner kalp hastalığının en önemli hazırlayıcılarında birisi olma özelliği taşıyor.”

“Sigara içen kadın, erkeğe göre daha yüksek risk altında”

“Erkekte en sık rastlanan risk faktörü olan sigara kadınlarda daha önem arz ediyor çünkü; kadınları koroner kalp hastalığından koruyan iki önemli şeyi olumsuz yönde etkiliyor: östrojen, yani kadınlık hormonu ile HDL- iyi kolesterol. Sigara içen kadının kalp krizi riski, sigara içen erkeğe göre yüzde 25 daha fazla.

Sigaraya bağlı kalp krizi ve ölüm riski erkekte 2.7, kadınlarda 4.7 kat artıyor. Kalp krizi geçiren kişilerin, sigara içmeye devam etmeleri halinde tekrar kriz geçirme riski yüzde 22- 45 arasında artış gösteriyor. Bypass operasyonu sonrası sigara içmeye devam ederse mortalite oranı iki kat artıyor. Sigara sadece hastalandırmakla kalmayıp ömrü de 5- 10 yıl kısaltıyor.”


SEDEF HASTALIĞINDA EŞ ZAMANLI UYGULANAN PSİKOLOJİK TEDAVİLER SONUÇLARI POZİTİF ETKİLİYOR

Dermatolojik hastalıkların çoğu, başkaları tarafından görülebilir olmaları nedeniyle hastanın yaşam kalitesini hem kişisel, hem de topl...