İnflamatuvar Barsak Hastalıkları bağırsakların kronik olarak herhangi bir bulaşıcı mikrop olmadan iltihaplanmasına neden olan bir grup hastalıktır. Başlıca Crohn hastalığı ve ülseratif kolit gibi rahatsızlıkları içerir.
Acıbadem Fulya Hastanesi Crohn ve Kolit Merkezi Bölümü , İnflamatuvar Barsak Hastalıkları Derneği Başkanı Prof.Dr. Hülya Över Hamzaoğlu İnflamatuvar Barsak Hastalıkları hakkında şu bilgileri veriyor;
''Crohn Hastalığı sindirim kanalının iltihaplanma ve ülserler ( yaralar) ile karekterize kronik bir hastalığıdır. Ağızdan anüse kadar barsağın herhangi bir yerini tutabilirse de en sık ince barsağın son bölümü ve kalın barsakta hastalığa neden olmaktadır. Uzun süreli, müzmin ancak tedavisi mümkün bir hastalıktır. Kimi yönleri ile Crohn hastalığına benzeyen ancak yalnızca kalın barsakta tutulum yapan ülseratif kolit ile birlikte inflamatuar ( iltihaplı ) barsak hastalıklarının önemli bir kısmını oluştururlar.''
Çocuklarda Crohn ve Ülseratif Kolit
Ülseratif kolit ve Crohn hastalığının çocukluk hastalıkları içinde de önemli yer tutuyor. 5 yaşın altında görülmesinin nadir ancak 10-19 yaşları arasında sıklığın arttıyor. Hastalığın klinik belirtileri ve tedavisi erişkinlerde olduğu gibidir. Ülseratif kolit kalın barsağın hastalığıdır. Çocuklarda genellikle kalın barsağın son bölümünü tutar. Kanlı ishal ve karın ağrısı olur. Çocuklarda hastalık erişkinlere göre daha hafiftir. Ancak, yine de iştahsızlık, kilo kaybı, hafif ateş ve solukluk gibi belirtiler olabilir. Crohn hastalığı, hastaların büyük kısmında ince barsağın son bölümünü tutar. Tüm ince barsağı ve kalın barsağı da hastalandırabilir. Crohn hastalığında karın ağrısı, iştahsızlık, kilo kaybı en sık görülen belirtilerdir.
İnflamatuvar barsak hastası kadın ve erkekler çocuk sahibi olabilir mi?
Genelde, bu sorunun cevabı "evet" tir. Ancak, hamilelik planlanırken dikkate alınması gereken çok sayıda temel konu vardır. Hamileliğinizi hastalığınızın aktif olmadığı dönemde planlamak özellikle önemlidir. Bu dönemde doğurganlığınız azalmaz ve hamilelik süreci sağlıklı bireylerdeki gibi ilerler.
Bazı olgularda, hastalığın aktif olmaması, kullanılan ilaçlara bağlı olabilir. Bu ilaçların bir kısmı hamilelik (gebelik) sırasında zararlı olabilir. Böyle durumlarda hamile kalma isteğinizi tedavinizi yürüten doktorla görüşmeniz çok önemlidir.
İnflamatuvar barsak hastalıkları hamileliğin gidişini ve bebeğin sağlığını nasıl etkiler?
Çok sayıda çalışmada, inflamatuvar barsak hastalıklarının, hamileliğin sonucu ve bebeğin sağlığı üzerindeki etkileri araştırılmıştır. Bu çalışmaların sonuçları, Crohn hastası veya ülseratif kolitli kadınların yaklaşık % 85 'inin hamileliklerinin genellikle normal olduğunu göstermiştir. Crohn hastası veya ülseratif kolitli kadınların bebeklerinin sadece yaklaşık % 1' inde doğumsal anormallikler görülür. Gebeliğin düşükle sonlanma riski de genelde artmamıştır. Bu oranlar, sağlıklı kadınlarda görülen oranlarla benzerdir. Bu noktada sağlıklı kadınlarda da hamileliğin her koşulda normal gelişim göstermediğini hatırlamak önemlidir. Gerçekte hamilelik ile ilgili veya bebeğin sağlığını etkileyen problemler veya komplikasyonlar, vakaların yaklaşık % 15' inde görülür.
Genelde hamile kalma planlarının, hastalığın nekahatte olduğu veya hafif inflamatuvar aktivite evresinde olduğu zamana bırakılması önerilir. Döllenme, artmış hastalık aktivitesi döneminde meydana gelir ise kürtaj oranları, prematüre doğumlar ve diğer hamilelik sorunları önemli derecede artar. Mümkün olan durumlarda hamilelik başlangıcından önce aktif hastalık tedavi edilmelidir. Örneğin, yakın gelecekte ameliyatın gerekli olduğu biliniyor ise operasyon hamile kalmadan önce yapılmalıdır.
İnflamatuvar barsak hastalığında beslenme durumu değişir mi?
Crohn hastalığı ve ülseratif kolitin nedenleri bilinmemektedir. İkisinde de hastalığın nedeni beslenme değildir. Bununla birlikte her iki hastalıkta da bazı beslenme faktörleri vardır ki bunların hastalığın oluşmasında, gelişmesinde, klinik evresinde, sıklığında ve akut hastalık alevlenmelerinin şiddetinde rolü vardır. Birçok hastada yetersiz beslenme durumu ve kilo kaybı vardır. Aslında, inflamatuvar barsak hastalarının yaklaşık % 65-75’inde, özellikle Crohn hastalarında kilo kaybı görülür. Ayrıca hastaların %60-80‘inde kansızlık söz konusudur. Beslenme eksikliğinin önemli bir sebebi yetersiz gıda alımıdır. Bir çok hasta yemekten korkmakta, birşeyler yemenin kendisi için zararlı olduğunu, hiçbirşey yememesi gerektiğini düşünmektedir. Bazı hastalar da, çeşitli gıdalar rahatsızlık uyandırdığı için diyetlerini belirli yiyecek grupları için sınırlarlar. Ayrıca, akut atak sırasında besinlerin emilimi azalabilir ve hastalıklı barsak bölümünden protein kaybedilir. Hastalık alevlenmesi sırasında ishal, suyla beraber mineral ve vitaminlerin de kaybına neden olur. Yanlış yeme, içme hastalığın alevlenmesine neden olmaz. Hastalığın gelişmesi ve akut alevlenmelerin tetiklenmesi bir çok faktörle ilişkilidir.
CROHN Hastalığı nasıl tedavi edilir?
Crohn hastalığını tedavisi hastalığın şiddetine ve hastalığın tutulum yerine (ince barsak, kalın barsak, makat vb.) göre belirlenir .Genellikle ağızdan alınan ilaçlar ve makattan verilen lavmanlar ile tedaviye başlanılır. Bu ilaçların yetersiz kaldığı veya hastalığın en başından şiddetli seyrettiği olgularda tedaviye ağızdan veya damar yolu ile kortikosteroid ilaçlar eklenmektedir. Son yıllarda kullanıma giren 2 ayda bir damar yolundan yapılan ilaç da, Crohn hastalığının tedavisinde önemli katkıda bulunmaktadır. İlaçla tedavinin yetersiz kaldığı durumlarda cerrahi tedavi gerekmektedir.