02 Haziran 2011

İnflamatuvar Barsak Hastalıkları


İnflamatuvar Barsak Hastalıkları bağırsakların kronik olarak herhangi bir bulaşıcı mikrop olmadan iltihaplanmasına neden olan bir grup hastalıktır. Başlıca Crohn hastalığı ve ülseratif kolit gibi rahatsızlıkları içerir.

Acıbadem Fulya Hastanesi Crohn ve Kolit Merkezi Bölümü , İnflamatuvar Barsak Hastalıkları Derneği Başkanı Prof.Dr. Hülya Över Hamzaoğlu İnflamatuvar Barsak Hastalıkları hakkında şu bilgileri veriyor;

''Crohn Hastalığı sindirim kanalının iltihaplanma ve ülserler ( yaralar) ile karekterize kronik bir hastalığıdır. Ağızdan anüse kadar barsağın herhangi bir yerini tutabilirse de en sık ince barsağın son bölümü ve kalın barsakta hastalığa neden olmaktadır. Uzun süreli, müzmin ancak tedavisi mümkün bir hastalıktır. Kimi yönleri ile Crohn hastalığına benzeyen ancak yalnızca kalın barsakta tutulum yapan ülseratif kolit ile birlikte inflamatuar ( iltihaplı ) barsak hastalıklarının önemli bir kısmını oluştururlar.''


Çocuklarda Crohn ve Ülseratif Kolit

Ülseratif kolit ve Crohn hastalığının çocukluk hastalıkları içinde de önemli yer tutuyor. 5 yaşın altında görülmesinin nadir ancak 10-19 yaşları arasında sıklığın arttıyor. Hastalığın klinik belirtileri ve tedavisi erişkinlerde olduğu gibidir. Ülseratif kolit kalın barsağın hastalığıdır. Çocuklarda genellikle kalın barsağın son bölümünü tutar. Kanlı ishal ve karın ağrısı olur. Çocuklarda hastalık erişkinlere göre daha hafiftir. Ancak, yine de iştahsızlık, kilo kaybı, hafif ateş ve solukluk gibi belirtiler olabilir. Crohn hastalığı, hastaların büyük kısmında ince barsağın son bölümünü tutar. Tüm ince barsağı ve kalın barsağı da hastalandırabilir. Crohn hastalığında karın ağrısı, iştahsızlık, kilo kaybı en sık görülen belirtilerdir.

İnflamatuvar barsak hastası kadın ve erkekler çocuk sahibi olabilir mi?

Genelde, bu sorunun cevabı "evet" tir. Ancak, hamilelik planlanırken dikkate alınması gereken çok sayıda temel konu vardır. Hamileliğinizi hastalığınızın aktif olmadığı dönemde planlamak özellikle önemlidir. Bu dönemde doğurganlığınız azalmaz ve hamilelik süreci sağlıklı bireylerdeki gibi ilerler.

Bazı olgularda, hastalığın aktif olmaması, kullanılan ilaçlara bağlı olabilir. Bu ilaçların bir kısmı hamilelik (gebelik) sırasında zararlı olabilir. Böyle durumlarda hamile kalma isteğinizi tedavinizi yürüten doktorla görüşmeniz çok önemlidir.

İnflamatuvar barsak hastalıkları hamileliğin gidişini ve bebeğin sağlığını nasıl etkiler?

29 Mayıs 2011

TÜRKİYE ULUSLARARASI KANSER ARAŞTIRMA AJANSINA ÜYE OLARAK KABUL EDİLDİ


Lion, Fransa - Dünya Sağlık Örgütü’ne bağlı uluslar arası Kanser Araştırma Ajansı IARC (International Agency for Research on Cancer) 13 Mayıs 2011 tarihindeki yönetim kurulu toplantısında aldığı kararla Türkiye’yi dünyadaki 22. üyesi olarak resmen kabul etti. Bu üyelik ile Türkiye hem teşkilatın yönetiminde rol sahibi olurken, hem de Türk araştırmacılar dünya kanser yükünün azaltılmasına yönelik yürütülen uluslararası araştırmalara katılabilme şansına sahip olacak.

IARC Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Pekka Puska’ya göre, Türkiye’nin Doğu Akdeniz Bölgesinden seçilmiş ilk üye olarak katılımının bu bölgede kanser araştırmalarına ne kadar önem verildiğinin önemli bir işareti olduğunu belirtti.


Türkiye’nin nüfusunun genç ve yaklaşık yarısının 30 yaşın altında olmasına rağmen; nüfus büyüme hızı 1.31 olup, yıllık 170.000 yeni kanser olgusu tespit edilmekte ve kanser ülkede en önemli halk sağlığı problemi olarak görülmektedir. Türkiye’deki kanser tipleri gelişmiş toplumlardaki profile doğru kaymaktadır. Türkiye’deki kanser görülme sıklığı erkeklerde kadınlara göre daha fazla olup erkeklerde 100.bin'de 275, kadınlarda ise 100.bin'de 165’dir. Erkeklerde en sık görülen kanserler akciğer ve prostat kanserleri iken, kadınlarda en sık görülen kanser ise meme kanseridir. Yapılan tahminlere göre, eğer hiç bir önlem alınmaz ise; 2030 yılında ülkedeki kanser harcamaları 2 misline çıkacak ve 1.3 milyon kişi kanserden etkilenmiş olacak.


Türkiye’nin IARC yönetim kurulundaki ilk temsilcisi, Prof. Dr. A. Murat Tuncer.

Prof. Dr. A. Murat Tunce son on yılda görülen kanser sıklığındaki sabit artışın ve ülkenin değişen demografik özellikleri nedeniyle Türkiye’de kanser kontrol aktivitelerinin önem kazandığını ve son yıllarda önemli bir ivme yakalandığını vurguladı. IARC tarafınca yürütülen çalışmalara çok önem verdiklerini ve bu üyelik ile daha fazla oranda uluslararası işbirliği sağlamayı umduklarını belirtti.

SEDEF HASTALIĞINDA EŞ ZAMANLI UYGULANAN PSİKOLOJİK TEDAVİLER SONUÇLARI POZİTİF ETKİLİYOR

Dermatolojik hastalıkların çoğu, başkaları tarafından görülebilir olmaları nedeniyle hastanın yaşam kalitesini hem kişisel, hem de topl...